Özlem Zengin'in Galatasaray Üniversitesi Açıklamaları Meclis'te Tepkiyle Karşılandı

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ilişkin Çok önemli iddialar var. Masumiyet karinesi korunarak sürecin hukuk içinde yürümesini takip etmeliyiz. dedi. Üniversitelerde yaşanan sıkıntılara da dikkat çekti.

Yayınlanma:
Özlem Zengin'in Galatasaray Üniversitesi Açıklamaları Meclis'te Tepkiyle Karşılandı

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına ilişkin, "Çok önemli iddialar var. Meclis olarak, bu iddiaların hukuka uygun olarak takibini, bir taraftan da masumiyet karinesi korunarak sürecin hukuk içinde yürümesini takip etmekle mükellefiz." dedi.

TBMM Genel Kurulunda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bugün bazı üniversitelerde öğrencilerin sınıflarından zorla çıkarılmaya çalışıldığını bildiren Zengin, "Bugün beni bir öğrencimiz aradı, Galatasaray Üniversitesinden, sınıfı basılmış. Sınıfından öğrenciler çıkarılmaya çalışılmış. Öğrencilere 'Ey, Tayyipçiler, burada oturuyorsanız Tayyipçisiniz, sınıfı terk edin.' diye hakaret edilmiş." diye konuştu.

Zengin'in bu sözleri Meclis'te tepki çekti.

Devam eden yargısal bir sürecin olduğunu dile getiren Zengin, "Çok önemli iddialar var. Bu iddiaları hukuka uygun olarak takibini, bir taraftan da bu masumiyet karinesi korunarak sürecin hukuk içinde yürümesini takip etmekle mükellefiz, biz bununla mükellefiz." ifadelerini kullandı.

Muhalefetin "darbe" kelimesini müsrif şekilde kullandığını belirten Zengin, "Bu ülke darbeler gördü, bu ülke başbakanını, bakanlarını maalesef asan bir ülke. Bu ülke Meclisinin tavanına bomba düşen bir ülke. Şimdi eğer bir kelimeyi hacminde kullanmazsanız o zaman anlam kaybına uğruyor." dedi.

Sürecin sakin bir şekilde takip edilmesini isteyen Zengin, "Bu ülkede herkesin, her vatandaşımızın bize emanet ettiği her bir kuruşun bir anlamı, önemi var. Hangi kurumda çalışırsak çalışalım ister burada ister daha fazla bütçe kullanma imkanını haiz olan, müstakil bütçeleri olan belediyeler gibi, bakanlıklar gibi bu kurumlarla ilgili olarak da ilgililer hem çalışanlar görevini yapsın hem de onları denetlemekle, bağımsız olarak onları irdelemekle mükellef olan yargı görevini yapsın, bunlara müsaade edelim ve Türkiye'yi lütfen terörize etmeyelim." açıklamasında bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya yargısal motivasyonun tek amacının hukuk devletini inşa etmek olduğunu, yargı bağımsızlığını gölgede bırakacak bir kısım amaç ve motivasyonlar devreye girdiği zaman haklı yürütülen soruşturmaların dahi haksız hale geleceğini söyledi.

"Yargı bağımsızdır, Türkiye bir hukuk devletidir." demenin yeterli olmadığını savunan Kaya, "Yaptığın işin amacı sorgulanmaya başlandığı zaman hiç kimse dosyalarınızın içeriğiyle ilgilenmez. Toplum da bunu kabul etmez. Bu meşruiyet zeminini kaybettiğiniz zaman milletin kalbinde, gönlünde suçlu olarak addedilmeyen hiç kimseyi yargı olarak ortaya koysanız dahi toplum buna inanmaz." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu "Türkiye'de neden yargıyla alakalı her konu bu kadar mesele oluyor, tartışılıyor?" diye sordu.

Yıllar önce de Türkiye'de belediye başkanlarının sorgulandığını, haklarında birtakım iddialarda bulunulduğunu anımsatan Kavuncu, "Ama insanlar sokağa dökülmedi. Daha önce benzer durumları yaşadık. Mesela dünyanın başka bir ülkesinde herhangi bir belediye başkanıyla ilgili bir soruşturma başlatıldığında herkes o ülkede yargının kararını bekliyor değil mi? Yani hiç kimse sokaklara dökülmüyor. Herkes diyor ki 'Bekleyelim bakalım yargıda ne karar verecek.' Ama bizim ülkemizde olmuyor bu. Olan her hadiseden sonra muhakkak bu konuyla alakalı çok ciddi soru işaretleri, şüpheler ortaya çıkıyor." diye konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına da değinen Kavuncu, "Tehlikeli bir sürecin içerisindeyiz. Çok tehlikeli bir sürecin içerisindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay Türk kültürünün önemli bir öğesi olan Nevruz Bayramı'nı kutladı. Nevruzun Selçuklu döneminde resmi bayram statüsüne kavuştuğunu ve yılın başlangıcı kabul edildiğini ifade eden Akçay, birçok yazılı eserlerde nevruzun önemine yer verildiğini ve heyecanla kutlandığının yazıldığını aktardı.

Nevruzun binlerce yıllık Türk tarihinde kardeşlik bağlarını kuvvetlendiren, milli birlik ve beraberliği simgelediğini aktaran Akçay, "Geçmişle gelecek arasında köprü kuran, toplumsal birliğimizi güçlendiren bu kültürel zenginliğimizi korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak sorumluluğumuzdur." ifadelerini kullandı.

Gündemde tartışılan konulara girmeyeceğini belirten Akçay, 2010'da MHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak hakkında soruşturma açılarak görevden uzaklaştırıldığını, söz konusu kişilerin partilerinden istifasını istediklerini, yargıda aklanmalarını talep ettiklerini anlattı.

Akçay, "Yargıyı bu kadar tartışmanın ve yıpratmanın içerisinde bulunmamamız gerekir. Sabırla, ferasetle, bunun siyasi mücadelesi de verilmek suretiyle ama mutlaka yargı ve hukuk mücadelesi çerçevesinde yürütülmesinde ülkemizin, milletimizin geleceği ve selameti bakımından fayda görüyorum." şeklinde konuştu.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo dün yapılan operasyonları "demokratik siyasete yapıldığını" söyleyerek, kınadı.

Cupolo, "Oysa ki barış ve demokratik toplum çağrısının yapıldığı bu süreçte Parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin yapabileceği en iyi şey, barışı ve bu çağrıyı toplumsallaştırmak ve toplumsal barışa tehdit olabilecek böyle saldırıları tümüyle kınamak ve bu saldırıların karşısında durmaktır." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye'de son iki günde yaşanan olayların "vahametin ötesinde" olduğunu söyledi.

Türkiye'de hukukun askıya alındığını iddia eden Başarır, İBB Başkanı İmamoğlu'nun, İBB'ye yönelik terör ve örgütlü suçlarla ilgili yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

Başarır, "Neyin kinini, nefretini yaşıyoruz bu ülkede? Her çağırdığınızda gelip süresinde savcıya, mahkemeye ifade veren bu ülkedeki bir siyasetçi" diye konuştu.

Emekliye bayramda verilecek ikramiyeye 1000 lira eklenmesini eleştiren Başarır, söz konusu rakamın yeterli olmadığını, buna muhalefet ettiklerini, ikramiyenin en azından bir maaş olması gerektiğini belirtti.

Haber Merkezi