İhd'den çağrı: Eylem yasaklarının kaldırılması ve gözaltıların son bulması istendi

İHD İstanbul Şubesi, İstanbul, Ankara ve İzmir Valilikleri'nin aldığı eylem yasağı kararlarına tepki gösterdi. Temel hakların ihlali olan bu yasakların geri çekilmesi ve polis müdahalelerinin sona ermesi gerektiğini belirtti. Özgürlüklerin siyasi hesaplara kurban edilmesine karşı çıkıyoruz. Serbest bırakılmalı, yasaklar kaldırılmalıdır.

Yayınlanma:
İhd'den çağrı: Eylem yasaklarının kaldırılması ve gözaltıların son bulması istendi

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonların ardından başlayan protestoların ardından İstanbul, Ankara ve İzmir Valilikleri'nin aldığı eylem yasağı kararlarına tepki gösterdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, ''Temel hakların ihlali anlamına gelen bu yasak kararları derhal geri çekilmeli,  yasak kararları gerekçe gösterilerek sürdürülen polis müdahaleleri ve gözaltılar sonlandırılmalıdır'' denildi.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklama şöyle:

''İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile başlatılan, seçme ve seçilme hakkına, halkın iradesine ve demokrasiye darbe olarak nitelenen operasyona yönelik tepkileri bastırmak amacıyla, İstanbul Valiliği ve devamında Ankara ve İzmir Valilikleri tarafından alınan eylem yasakları ile; başta halkın toplanma ve gösteri özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, ulaşım hakkı ve seyahat özgürlüğü ihlal edilmiş, tepkilerini göstermek için sokağa çıkan halka yönelik polis müdahaleleri sırasında yüzlerce kişi gözaltına alınmış, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmış , özgürlükleri keyfi olarak kısıtlanmıştır. Hak ve özgürlüklerin güvenlikçi politika ve siyasi hesaplara kurban edilmesi kabul edilemez.  Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalı, bu yasaklar derhal kaldırılmalıdır. 

İstanbul Valiliği tarafından 19-23 Mart 2025 tarihleri arasında il genelinde her türlü toplanma, gösteri ve basın açıklamasına getirilen yasak, dün yapılan yeni bir duyuru ile milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliği ile genel asayişin tesis edilmesi gerekçesi ile  “kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, çadır kurma, stand açma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni ve benzeri türdeki eylem ve etkinlikler ile el ilanı dağıtımı, pankart/afiş asılması  23.03.2025 günü saat 00:01’den 26.03.2025 günü saat 23:59’a kadar (4 gün) süre ile yasaklanmasına” denilerek uzatılmakla kalmamış, “Öte yandan, ilimiz ilçelerinden veya çevre illerden ilimiz güzergâhını kullanarak bireysel ya da toplu şekilde kanuna aykırı eylemlere katılması muhtemel şahıs, grup ve araçların ilimize girişlerine ya da ilimizden çıkışlarına izin verilemeyecektir.” Denilerek ulaşıma da kısıtlama getirilmiştir. 

Ankara ve İzmir Valilikleri tarafından alınan yasak kararları ile 25 Mart’a kadar  bu kentlerde de gösteriler yasaklanmış, ayrıca İstanbul, Ankara ve İzmir’de trafiğe kapatılan yollar ve raylı sistem istasyonları  ile, halkın ulaşım hakkını ortadan kaldıran, işine , evine, hastaneye , okula gidip gelmelerini eziyete dönüştüren uygulamalar halen devam etmektedir. 

İnsan hakları, evrensel hukuk ve demokrasi ilkelerinin hak ve özgürlüklere yönelik temel prensiplerini hiçe sayarak alınan ve halkın toplanma ve gösteri özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, ulaşım hakkı ve seyahat özgürlüğü, işkence ve kötü muamele yasağı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı başta olmak üzere temel haklarının ihlali anlamına gelen bu yasak kararları derhal geri çekilmeli,  yasak kararları gerekçe gösterilerek sürdürülen polis müdahaleleri ve gözaltılar sonlandırılmalıdır. Hak ve özgürlüklerin güvenlikçi politika ve siyasi hesaplara kurban edilmesi kabul edilemez. ''

 

                                                                                                                                                                                                     

 

Haber Merkezi